Hekimoğlu'nda Gelenekten Kumaşa: KARINCA El Emeği Eğitim Birimimizden Çarpana Dokuma Eğitimi

KARINCA El Emeği Eğitim Birimimiz tarafından Hekimoğlu’nda düzenlenen çarpana dokuma eğitimi geleneksel el sanatlarını günümüzle buluşturdu. Katılımcılar sabır ve estetik gerektiren bu teknikle hem üretmenin huzurunu yaşadı hem de kültürel birikime katkıda bulundu.

Fatih Belediyesi’nin el emeğini destekleyen eğitim programlarından biri olan KARINCA El Emeği Eğitim Birimi, bu kez katılımcılarını geleneksel bir dokuma yöntemi olan çarpana ile tanıştırdı. Hekimoğlu Eğitim Birimi’nde yetişkinlere yönelik olarak düzenlenen bu atölyede yüzyıllardır kullanılan bir teknik yeniden hayat buldu.

Çarpana dokuma farklı genişlikte kesilen kartlara yün ipliklerin geçirilmesiyle yapılan ve geçmişte kemer, kuşak ve çanta sapı gibi dayanıklı aksesuarların üretiminde kullanılan bir dokuma yöntemidir. Bugün ise hem geleneksel desenlerin yaşatılması hem de modern formlarla harmanlanması açısından yeniden ilgi görüyor. Atölyede desenlerin hazırlanmasından kartların iplenmesine, dokuma sırasının düzenlenmesinden ürünün son haline gelmesine kadar her aşama özenle yürütüldü.

Katılımcılar atölye çalışmasında telefon askısı tasarladı. Ancak eğitimin içeriği yalnızca ürün üretimiyle sınırlı kalmadı; sabır, dikkat ve estetik anlayış gibi el emeği gerektiren alanlarda bireysel gelişime de katkı sunuldu. Kimi ilk kez dokuma yapmanın heyecanını yaşarken kimi gelenekten geleceğe taşınan bu sanatla geçmişle yeni bir bağ kurdu.

Etkinlik boyunca dokuma tekniklerinin tarihsel gelişimi, motiflerin anlamları ve günlük yaşama nasıl uyarlanabileceği üzerine sohbetler de gerçekleştirildi. Eğitim sonunda ortaya çıkan ürünler kadar kurulan sosyal bağlar ve paylaşılan deneyimler de katılımcılar için anlamlı bir hatıra olarak hafızalarda yer etti.

Fatih Belediyesi, KARINCA El Emeği Eğitim Birimi çatısı altında sürdürdüğü bu tür programlarla hem el sanatlarını yaygınlaştırmayı hem de üretici bireylerin ortaya çıkmasını desteklemeyi amaçlıyor. Çarpana dokuma gibi kadim tekniklerin günümüz hayatına entegre edilmesi geçmişle gelecek arasında güçlü bir kültürel köprü kurmanın en güzel örneklerinden biri olarak değerlendiriliyor.

Gelenekten kopmadan, yenilikçi bir yaklaşımla sürdürülen bu eğitimler el emeğinin sadece üretim değil, aynı zamanda bir ifade biçimi olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.