Kadırga Sanat Galerileri'nde Renklerin ve Çizgilerin Diliyle İstanbul'u Yeniden Keşfetmek

Kadırga Sanat Galerileri'nde düzenlenen “Kent Çizerleri: Suluboya ile Mimari Eskiz” atölyesi, mimar Neva Köroğlu'nun rehberliğinde katılımcılara gözlem, çizim ve yaratıcılığı bir arada buluşturma fırsatı sundu. İstanbul'un tarihî sokakları ve mimari detayları, suluboyanın incelikli renkleriyle yeniden hayat buldu.

Kadırga Sanat Galerileri, İstanbul’un tarihî dokusunu sanat aracılığıyla görünür kılan bir etkinliğe daha ev sahipliği yaptı. Fatih Belediyesi’nin düzenlediği “Kent Çizerleri: Suluboya ile Mimari Eskiz” atölyesi, mimar Neva Köroğlu yönetiminde sanatseverleri ve şehir meraklılarını buluşturdu. Program yalnızca teknik bir atölye değil; aynı zamanda İstanbul’un ruhunu yeniden görme, hissetme ve kağıda aktarma yolculuğu olarak kurgulandı.

Atölye süresince katılımcılar gözlem yapmanın önemine odaklandı. Fatih’in dar sokakları, taş işçiliğinin öne çıktığı yapılar, tarihî cami cepheleri, medreselerin kapıları, pencereler, kemerler ve süslemeler inceleme konusu oldu. Katılımcılar bu ayrıntıları eskiz defterlerine aktarırken yalnızca çizim pratiği yapmadı; aynı zamanda bir kentin nasıl bir belleğe sahip olduğunu ve bu belleğin sanat aracılığıyla nasıl yeniden ifade edilebileceğini deneyimledi.

Mimar Neva Köroğlu, katılımcılara mimari eskizin temel prensiplerini aktardı. Perspektif, ölçü, oran gibi teknik ayrıntılar; suluboyanın özgür renk geçişleriyle birleşerek her katılımcının elinde farklı bir estetik dile dönüştü. Suluboya bu noktada yalnızca bir renklendirme tekniği değil, şehri anlamanın ve ona yeni bir gözle bakmanın aracı haline geldi.

Katılımcılar için atölye İstanbul’un sokaklarında dolaşırken fark edilmeyen ayrıntıları görme ve bu ayrıntıları sanatsal bir dille yeniden yorumlama fırsatı sundu. Böylece ortaya çıkan her bir eser İstanbul’un mimari mirasına dair kişisel bir anlatı taşıdı. Kimileri renkleri daha cesur kullandı, kimileri ayrıntıları öne çıkardı; fakat her bir çizim, şehrin ruhunu bireysel bir bakışla yeniden canlandırdı.

Etkinlik sonunda yapılan kısa değerlendirme bölümünde katılımcılar üretimlerini birbirleriyle paylaşarak kolektif bir üretim atmosferi oluşturdu. Bu paylaşım bireysel üretimlerin bir araya geldiğinde nasıl ortak bir görsel hafızaya dönüştüğünü de gösterdi. Katılımcılar yalnızca teknik bir eğitim almadıklarını; aynı zamanda İstanbul’un tarihî ve kültürel değerlerini sanat yoluyla yeniden hissettiklerini dile getirdi.

Neva Köroğlu, çalışmayı özetlerken şu ifadeyi kullandı: “Suluboya ile mimari eskiz yapmak yalnızca çizim değil; bir şehri yeniden görmek, ona dokunmak ve belleğimizdeki yerini güçlendirmektir. Bu tür buluşmaların, şehrin mirasına sahip çıkmanın bir başka yolu olduğuna inanıyorum.”

“Kent Çizerleri” serisi, gözlem yapmayı, çizim pratiğini ve yaratıcılığı bir araya getiren yapısıyla dikkat çekti. Katılımcılara hem bireysel hem de toplu bir üretim alanı sunan program İstanbul’un tarihî kimliğini günümüz sanatçıları ve meraklılarının ellerinde yeniden hayat bulduran bir platform oldu.

Fatih Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen bu buluşma sanatın kenti anlamada ve belleğini canlı tutmada ne kadar güçlü bir araç olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Kadırga Sanat Galerileri, ilerleyen dönemde de bu tür etkinliklerle sanatseverlere farklı perspektifler kazandırmaya devam edecek.