-A A+

Medrese Davutpaşa, Babıali Sohbetleri'ne Ev Sahipliği Yapmaya Devam Ediyor

Medrese Davutpaşa’da gerçekleşen Babıali Sohbetleri, Prof. Gülper Refiğ’in katılımıyla sürdü. Refiğ, Batı merkezli sanat tarihinin gölgede bıraktığı gerçeklere değinerek, Türk-İslam kültürünün dünya sanatındaki dönüştürücü rolünü öne çıkardı.

13 Ekim 2025
Medrese Davutpaşa, Babıali Sohbetleri ne Ev Sahipliği Yapmaya Devam Ediyor

Fatih Belediyesi’nin kültür ve düşünce dünyasına katkı sunmayı hedefleyen Babıali Sohbetleri, tarihî Medrese Davutpaşa’nın ilham verici atmosferinde gerçekleşmeye devam ediyor. Programın bu haftaki konuğu, akademisyen Prof. Gülper Refiğ oldu. Katılımcılara hem tarihsel hem de kültürel açıdan zengin bir bakış açısı sunan Refiğ, sanat tarihine dair farklı okumaların kapılarını araladı.

Prof. Refiğ, konuşmasına eşi, sinema tarihimizin önemli isimlerinden yönetmen Halit Refiğ’in “Ben aşkı Doğu’da tanıdım, Batı’da ölümü gördüm” sözünü hatırlatarak başladı. Bu sözün Doğu’nun insana ve hayata dair derinlikli yaklaşımını, Batı’nın ise madde ve ölüm merkezli estetik algısını özetlediğini belirtti. Batı merkezli sanat tarihi yazımının, yüzyıllardır Türk/İslam medeniyetinin dünya kültürüne yaptığı katkıları ya küçümseyerek ya da bilinçli olarak görmezden geldiğini dile getirdi.

Refiğ, özellikle Osmanlı mimarisinden musikiye, hat ve tezhipten edebiyat ve tasavvuf kültürüne kadar pek çok alanda üretilen eserlerin yalnızca bir toplumun estetik beğenisini değil, aynı zamanda insanlığa dair ortak bir vicdanı da yansıttığını söyledi. İslam medeniyetinin Orta Çağ boyunca bilimsel ve sanatsal birikimiyle Avrupa’ya yol açtığını, Rönesans’ın entelektüel zemininde bu katkıların derin izlerinin bulunduğunu ifade etti. Ancak Batı kaynaklarının bu gerçeği çoğu zaman gizlediğini, hatta bazı durumlarda kendi üretimi gibi sunduğunu vurguladı.

Katılımcılar Prof. Refiğ’in konuşmasında Osmanlı şehir planlamasından cami estetiğine, divan edebiyatındaki metafizik derinlikten musikideki makamların evrensel diline kadar pek çok örnekle Türk/İslam kültürünün sanat tarihindeki yeri ve önemi üzerine düşünme imkânı buldu. Konuşma sadece geçmişin estetik mirasını değil, aynı zamanda bugünün sanat anlayışında bu mirasın nasıl yeniden yorumlanabileceğini de gündeme taşıdı.

Refiğ, özellikle kültürel hafızanın korunması gerektiğinin altını çizerek Batı’nın tek merkezli anlatılarının karşısında kendi mirasımızı tanımanın ve sahiplenmenin önemine işaret etti. Bu mirasın yalnızca geçmişi anlamak için değil, aynı zamanda gelecek nesillere aktarılacak bir kültürel kimlik inşası için de hayati olduğunu belirtti.

Tarihî Medrese Davutpaşa’da gerçekleşen program katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Babıali Sohbetleri, kültür, sanat ve düşünce dünyasının önemli isimlerini bir araya getirmeyi sürdürerek İstanbul’un kültürel hayatında köklü bir buluşma noktası olma niteliğini koruyor. Önümüzdeki buluşmalarda da farklı disiplinlerden uzmanlar sanat ve düşünce dünyasına dair görüşlerini paylaşmaya devam edecek.

Fabim Sanal Asistan FABİM Başvuru Formu FABİM Başvuru Formu
Fatih Belediyesi
NextSosial NextSosial Başkan Instagram Başkan X Başkan Facebook Başkan YouTube Başkan Telegram Başkan WebBaşkan Web

Warning

Reading cannot be initiated since there is no Turkish language support. You can add Turkish language support to your device from the settings section.

Şimdi konuşabilirsiniz Sizi dinliyorum... Anlaşılmadı. Tekrar Deneyin