Haberler
Medrese Davutpaşa Kullanıcılarımızdan Hatice Karadağ, Okul Öncesi Çocuklarla İlgili Tezini Merkezimizde Tamamladı
Pandemi döneminde yüksek lisans eğitimine şehir dışında başlayan Hatice Karadağ, tez sürecini yalnız yürütse de Medrese Davutpaşa’da bulduğu dayanışma ortamı sayesinde yalnızlığın ötesine geçerek üretken bir akademik iklimle buluştu.
7 Ağustos 2025
Fatih Belediyesi’nin kültürel ve akademik hayata kazandırdığı Medrese Davutpaşa, sadece mimarî değeriyle değil, sunduğu destekleyici ortamla da İstanbul’daki genç akademisyenlerin buluşma noktası haline gelmiş durumda. Sessiz avlusunda tezler yazılıyor, aynı masalarda farklı disiplinlerden düşünceler gelişiyor. Bu ortak çabanın bir parçası olan Hatice Karadağ, Medrese’nin bu atmosferinde kendi akademik yolculuğunu anlamlı bir aşamaya taşıyanlardan biri.
Hatice Karadağ’ın hikâyesi birçok lisansüstü öğrencinin karşılaştığı zorlukları içten bir dille ortaya koyuyor. Çocuk gelişimi alanında meslek lisesinde başlayan eğitim hayatı Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nde tamamladığı lisans eğitimiyle devam etti. Ardından Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde yüksek lisansa başladı. Ancak pandemi nedeniyle uzaktan yürütülen eğitim süreci Hatice Karadağ için hem akademik hem de sosyal anlamda oldukça zorlu geçti. Şehir dışında bulunması, danışmanlarıyla ve arkadaşlarıyla yüz yüze iletişim kuramaması ona yalnız bir tez süreci sundu. Bu yalnızlık zamanla akademik üretimi de zorlaştırmaya başladı.
“Tez yazmak sadece okumak ve yazmaktan ibaret değil, aynı zamanda düşünsel bir iklim ve duygusal bir destek de gerektiriyor,” diyen Karadağ, bu ihtiyacını Medrese Davutpaşa’da karşıladı. Fatih Belediyesi’nin kapılarını lisansüstü öğrencilere açtığı bu tarihî yapıda benzer süreçlerden geçen birçok öğrenciyle tanıştı. Kimi yüksek lisansına yeni başlamıştı, kimi doktora savunmasına hazırlanıyordu. Farklı üniversitelerden, farklı alanlardan gelen bu gençlerle oluşan dayanışma ortamı Karadağ’a yalnız olmadığını hatırlattı.
Medrese’de geçirilen zaman sadece çalışmaya değil, anlamaya, sormaya, fikir paylaşımına da alan açtı. Karadağ bu süreci şöyle anlatıyor: “Kimi zaman bir konuyu tartışırken yeni bir kaynak önerisi alıyorsunuz, kimi zaman bir cümleye takıldığınızda karşınızda bunu anlayabilecek birileri oluyor. Medrese’de sadece tezime değil, düşünme biçimime de katkı sunan bir çevreyle tanıştım.”
Yazdığı tez okul öncesi dönemdeki çocukların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılması üzerineydi. “Okul Öncesi Dönem Çocukların Fotoğraflarının Sosyal Medyada Paylaşılmasına İlişkin Öğretmen ve Ebeveyn Görüşleri” başlıklı çalışmasında güncel bir tartışmayı bilimsel bir temelde ele alan Karadağ, konuyu sadece teorik metinlerle değil, saha görüşmeleriyle de derinleştirdi. Medrese Davutpaşa’da bulduğu destek ortamı bu görüşmeleri analiz ederken yeni bakış açıları geliştirmesine katkı sağladı.
Ancak Medrese’nin katkısı sadece akademik düzeyle sınırlı kalmadı. Farklı alanlardan gelen katılımcılarla yapılan sohbetler, düzenlenen film gösterimleri, okuma grupları ve kültürel etkinlikler Karadağ’ın hem üretkenliğini hem de sosyal etkileşimini artırdı. “Burada öğrendiklerimi sadece akademik alanda değil, hayata bakışımda da taşıyorum,” diyerek Medrese’nin çok yönlü katkısını vurguluyor.
Bugün tezini tamamlamış bir genç akademisyen olarak Hatice Karadağ’ın hikâyesi Medrese Davutpaşa’nın bir binadan öte, bir paylaşım ve üretim mekanı olduğunu kanıtlıyor. Fatih Belediyesi’nin bu kapsayıcı yaklaşımı gençlerin yalnızlıkla boğuştuğu akademik süreçleri birlikte düşünmeye, birlikte üretmeye dönüştürüyor.
Karadağ’ın cümleleriyle özetlemek gerekirse: “Medrese Davutpaşa, bir çatının altına sığan yalnız çalışma masalarının çok ötesinde; burada bilgi, arkadaşlık, dayanışma ve umut bir arada büyüyor.”


