Medrese Davutpaşa'da Divan Sohbetleri: Şeyh Galib'le Aşkın ve Hakikatin İzinde

Medrese Davutpaşa’da düzenlenen “Divan Sohbetleri”nde bu ay Şeyh Galib’in “Hüsn ü Aşk” eseri ele alındı. Dr. Neslihan Dokumacı’nın anlatımıyla gerçekleşen oturumda eserin tasavvufî boyutu ve aşkın içsel bir yolculuk olarak nasıl işlendiği üzerine kapsamlı bir değerlendirme yapıldı.

Fatih Belediyesi tarafından Medrese Davutpaşa’da düzenlenen “Divan Sohbetleri” serisi Klasik Türk edebiyatının temel eserlerini, şairlerini ve edebî düşüncenin şekillendiği tarihî ortamları mercek altına alarak edebiyatseverlere kapsamlı bir perspektif sunmaya devam ediyor. Bu etkinlikler edebiyatın yalnızca estetik bir uğraş olmadığını, aynı zamanda kültürel ve düşünsel bir miras olarak nesiller boyu aktarılan bir olgu olduğunu ortaya koyuyor.

Bu ayın oturumunda Şeyh Galib’in “Hüsn ü Aşk” eseri merkeze alındı. Klasik Türk edebiyatının en önemli mesnevilerinden biri olan bu eser aşkın yalnızca bir duygu değil, aynı zamanda insanın kendini aşma ve hakikate ulaşma çabasının bir ifadesi olduğunu gösteriyor. Dr. Neslihan Dokumacı’nın sunumuyla gerçekleştirilen bu oturumda Şeyh Galib’in aşk anlayışı, tasavvufî düşünceyle olan bağı ve “Hüsn ü Aşk”ın derin anlam katmanları detaylı bir şekilde ele alındı.

Şeyh Galib, eserinde aşkı, Allah’a duyulan sevgi ve içsel arayışın bir yansıması olarak ele alırken güzelliği (hüsn) yalnızca dışsal bir olgu olarak değil, ilahi bir hakikat olarak tanımlar. Bu bağlamda aşkın insanın kendi nefsini aşarak Allah’a ulaşma çabası olduğu vurgulanır. Dr. Dokumacı, sohbet sırasında Galib’in eseri kurgularken geleneksel mesnevi anlatımının sınırlarını nasıl genişlettiğini, metaforlar ve imgeler aracılığıyla nasıl derin bir içsel yolculuk sunduğunu örneklerle açıkladı.

Oturum boyunca Şeyh Galib’in tasavvufî dünya görüşü, eserin ana yapısı içinde nasıl anlam kazandığı üzerinde duruldu. 18. yüzyılın önemli bir mutasavvıfı ve şairi olan Galib, “Hüsn ü Aşk”ta yalnızca edebî bir anlatı sunmaz; aynı zamanda insanın ruhsal arayışını ve kemale erme sürecini de işler. Bu bağlamda eser yalnızca bir aşk hikâyesi olarak okunamaz; aynı zamanda insanın kendini keşfetme sürecini anlatan bir metafor olarak değerlendirilmelidir.

Konuşmada mesnevinin sembolik yapısı ve her bir karakterin neyi temsil ettiği detaylı bir şekilde ele alındı. Hüsn ilahi güzelliği, Aşk ise bu güzelliğe ulaşma arzusunu simgelerken eserdeki diğer unsurlar da insanın dünya yolculuğunda karşılaştığı çeşitli aşamaları ve içsel dönüşüm süreçlerini temsil eder. Bu yönüyle “Hüsn ü Aşk” tasavvufî öğretilerin edebî bir metin aracılığıyla nasıl aktarılabileceğinin en çarpıcı örneklerinden biri olarak değerlendirildi.

Medrese Davutpaşa’nın tarihî atmosferi bu tür etkinliklere farklı bir anlam ve derinlik katıyor. Fatih Belediyesi’nin titizlikle restore ederek günümüze kazandırdığı bu mekân yalnızca kültürel etkinliklere değil, aynı zamanda akademik çalışmalara da ev sahipliği yaparak edebiyat, sanat ve düşünce dünyasına katkı sağlıyor.

Etkinlik sırasında yalnızca “Hüsn ü Aşk”ın edebî yönü değil, aynı zamanda İstanbul’un farklı edebî muhitlerinin sosyal ve kültürel hayata etkileri de ele alındı. Katılımcılar Şeyh Galib’in eserinin 18. yüzyıl Osmanlı entelektüel çevreleriyle ilişkisini ve dönemin edebiyatına katkılarını daha yakından inceleme fırsatı buldu.

Program katılımcıların tarihî edebî metinlere günümüz perspektifinden yaklaşmasını sağlayarak edebiyatın yalnızca geçmişe ait bir miras değil, aynı zamanda günümüz düşünce dünyasına katkı sunan dinamik bir alan olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Dr. Dokumacı’nın aktardığı bilgiler ışığında katılımcılar Şeyh Galib’in estetik ve felsefî dünyasını keşfederken eserin günümüz okurlarına nasıl seslendiği üzerine düşünme fırsatı yakaladı.

Fatih Belediyesi’nin kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Divan Sohbetleri”etkinlik serisi her ay farklı bir tema ve edebî şahsiyet çerçevesinde edebiyatseverlerle buluşmaya devam ediyor. Bu etkinlikler geçmişin edebî eserlerini sadece bir inceleme konusu olarak ele almakla kalmayıp günümüz okurları için yeni yorum alanları açmayı ve edebiyatı yaşayan bir miras olarak değerlendirmeyi hedefliyor.

Fatih Belediyesi, Medrese Davutpaşa’nın tarihî dokusunu yeniden canlandırarak geçmişin izlerini bugüne taşıyor ve geleceğin edebiyatseverlerine yeni ufuklar açmayı sürdürüyor. Bu bağlamda “Divan Sohbetleri” yalnızca bir etkinlik serisi olmanın ötesinde, Klasik Türk edebiyatını anlamak ve yorumlamak isteyenler için önemli bir referans noktası oluşturuyor.

Katılımcılar tarihin derinliklerinden gelen edebiyatın estetik ve kültürel değerlerini keşfederken aynı zamanda bu mirası daha geniş bir perspektiften değerlendirme ve bugünün edebiyat anlayışıyla ilişkilendirme fırsatı buluyor.

Fatih Belediyesi’nin bu tür etkinliklerle tarihî mirası güncel bir bağlama oturtma çabasıkültürel zenginliğin sürdürülebilirliğine önemli bir katkı sağlıyor. Divan edebiyatının seçkin eserleri yalnızca akademik çevrelerde değil, toplumun farklı kesimlerinde de ilgi uyandırmaya devam ediyor.