Haberler
Medrese Davutpaşa'da Yahya Kemal Okuması: Bâbıâli Sohbetleri'nde Büyük Şairin Düşünce Dünyası Konuşuldu
Fatih Belediyesi ile ESKADER iş birliğinde düzenlenen Bâbıâli Sohbetleri’nin 434’üncü programında Ramazan Bakkal, Yahya Kemal Beyatlı’nın edebî mirasını ve düşünce dünyasını Medrese Davutpaşa’da ele aldı.
12 Aralık 2025
Fatih Belediyesi ile Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’nin (ESKADER) ortaklaşa yürüttüğü Bâbıâli Sohbetleri, 11 Aralık 2025 Perşembe günü Medrese Davutpaşa’da gerçekleştirilen 434’üncü programla edebiyat dünyasına anlamlı bir buluşma daha kazandırdı. Programın konuğu Ramazan Bakkal, Türk edebiyatının ve düşünce hayatının müstesna isimlerinden Yahya Kemal Beyatlı’yı çok yönlü bir bakışla ele alarak dinleyicilere kapsamlı bir değerlendirme sundu.
Konuşmasına Yahya Kemal’in “Bir düşünce adamını külliyatıyla birlikte tanıyın” sözüyle başlayan Ramazan Bakkal, bu ifadenin yalnızca bir tavsiye değil, aynı zamanda şairin düşünce disiplinini özetleyen temel bir yaklaşım olduğunu vurguladı. Yahya Kemal’in Türk vatanseverliğinin soyut bir söylem değil, hayatın her alanına sirayet etmiş bir duruş olarak tezahür ettiğini belirten Bakkal, onun vatan sevgisini yüksek sesle dile getirmeden, doğrudan yaşantısıyla ortaya koyan bir karaktere sahip olduğunu ifade etti. Bu çerçevede Ahmet Kabaklı’nın Yahya Kemal için kullandığı “Görüşlerini tashih etmek zorunda kalmayan yegâne düşünürümüz” değerlendirmesini hatırlatarak, şairin fikrî tutarlılığına dikkat çekti.
Yeni nesillerin sağlam bir kültürel ve düşünsel zemin üzerinde yetişebilmesi için Yahya Kemal’in yalnızca belli şiirleriyle değil, A’dan Z’ye bütün yönleriyle tanıtılması gerektiğini belirten Bakkal, onun şiir, tarih, estetik ve medeniyet anlayışının birlikte okunmasının önemine değindi. Bu yaklaşımın, Yahya Kemal’i dar kalıplar içine hapsetmeden anlamanın anahtarı olduğunu dile getirdi.
Konuşmasında Yahya Kemal’in hayat serüvenine de geniş yer veren Ramazan Bakkal, Üsküp’te doğan şairin millî ve manevî kimliğinin oluşmasında annesi Nakiye Hanım’ın belirleyici rolüne dikkat çekti. Annesinin “Evladım dünyada iki kişiyi çok sev; biri Peygamber Efendimiz, diğeri ise Üsküp fatihi Sultan Murad” şeklindeki öğüdünün Yahya Kemal’in dünya görüşünün temel taşlarından biri olduğunu ifade eden Bakkal, annesinin vefatının ardından İstanbul’a, ardından Paris’e uzanan hayat yolculuğunun şairin düşünce ufkunu derinleştirdiğini aktardı. Bu dönemlerin, Yahya Kemal’in hem Doğu hem de Batı kültürünü yakından tanımasına imkân sağladığını belirtti.
Ramazan Bakkal, konuşmasında 1992 yılında Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın düzenlediği Özbekistan gezisi sırasında Aziz Nesin’in anlattığı dikkat çekici bir hatırayı da dinleyicilerle paylaştı. Aziz Nesin’in, Yahya Kemal’i gençliğinde okumadığını ve ancak yıllar sonra onun eserleriyle karşılaşınca bu tutumunun büyük bir eksiklik olduğunu fark ettiğini anlattığını aktaran Bakkal, bu örneğin büyük isimlerin önyargısız ve kalıplara sokulmadan okunması gerektiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Yahya Kemal’in farklı kesimlerde karşılık bulan şiirlerinin ve düşüncelerinin, onun edebiyatımızdaki yerini daha da sağlamlaştırdığını vurguladı.
Sermet Sami Uysal’ın Yahya Kemal için kullandığı “Türk şiirinin dilini bulan adam” tanımına değinen Bakkal, şairin dil konusundaki titizliğini ve şiire yaklaşımındaki hassasiyeti anlattı. Yahya Kemal’in hayattayken şiirlerinin yayımlanmasına izin vermediğini, pek çok şiirini kalem ve kâğıt kullanmadan hafızasında inşa ettiğini belirterek, bu durumun onun şiir anlayışındaki olgunluğu ve disiplinli yaklaşımı gösterdiğini ifade etti.
Programın son bölümünde Yahya Kemal’in hazırcevap, nüktedan ve sohbet ehli kişiliğine değinen Ramazan Bakkal, paylaştığı anekdotlarla dinleyicilere keyifli anlar yaşattı. Şairin bu yönünün, onu yalnızca büyük bir edebiyatçı değil, aynı zamanda güçlü bir sohbet insanı haline getirdiğini belirtti.
Bâbıâli Sohbetleri’nin 434’üncü programı, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından Medrese Davutpaşa’nın tarihî avlusunda çekilen hatıra fotoğrafıyla sona erdi. Program, Yahya Kemal’i yeniden düşünmek ve anlamak isteyen edebiyatseverler için nitelikli bir buluşma olarak hafızalarda yer aldı.


