Miras Fatih ile Tarihin Sesini Dinle: Şehre Kulak Ver Gezisiyle İstanbul'un Hafızasında Yolculuk

Miras Fatih programımız kapsamında düzenlenen “Şehre Kulak Ver” gezisi, İstanbul’un binlerce yıla yayılan tarihini mimari yapılar üzerinden anlatılan hikâyelerle keşfetme fırsatı sunuyor. Pagan dönemden Bizans’a, fetihten günümüze uzanan geçmiş bu kez taşların ve kubbelerin diliyle anlatılıyor.

Fatih Belediyesi, Miras Fatih programı çerçevesinde hazırladığı “Şehre Kulak Ver” adlı gezi etkinliğiyle İstanbul’un derin tarihini katılımcılarla buluşturuyor. Bu özel etkinlik sadece yapıların mimarisine odaklanan bir tur değil; şehrin taşlarında saklı hikâyeleri gün yüzüne çıkaran, zamana direnen bir anlatım yolculuğu sunuyor. Katılımcılar her bir yapının sessiz tanıklığına kulak vererek İstanbul’un kültürel ve dini geçmişine farklı bir pencereden bakma imkanı bulacak. Programın yürütücülüğünü ise Sanat Tarihçisi Selda Kumral Güzel üstlendi.

Daha önce gerçekleştirilen “İstanbul Bize Ne Anlatıyor?” atölyesinin devamı olarak hazırlanan bu program bir geziden öte yaşayan bir tarih dersine dönüşüyor. Pagan dönemden kalan mezar yapılarının Bizans İmparatorluğu döneminde dini mekânlara dönüşmesi, İstanbul’un fethinden sonra kiliselerin camilere çevrilmesi, farklı dönemlerde kullanılan yapı teknikleri, taş dokusuna işlenen renkler, freskler ve süslemeler… Tüm bu ayrıntılar katılımcılarla birlikte yerinde inceleniyor ve geçmişin katmanları bir bir çözülüyor.

Gezi sırasında İstanbul’un mimari hafızasına ışık tutan önemli yapılar ziyaret ediliyor. İlk durak Theotokos Kyriotissa Kilisesi olarak inşa edilen ve Osmanlı döneminde camiye çevrilen Kalenderhane Camii. Ardından Aziz Teodoros Kilisesi’nden Vefa Kilise Camii’ne dönüşen Molla Gürani Camii, Bizans döneminin en önemli manastır komplekslerinden biri olan Pantokrator Manastırı’nın bugünkü adıyla Zeyrek Camii ve son olarak günümüzde mescit olarak kullanılan Şeyh Süleyman Mescidi gezi rotasında yer alıyor. Her bir yapı farklı dönemlerin inanç dünyasının izlerini taşıyarak şehrin değişen yüzünü ve kültürel dönüşümünü gözler önüne seriyor.

Bu gezi yalnızca geçmişi öğrenmek için değil, onu hissetmek için de bir davet niteliği taşıyor. Katılımcılar her durakta sorular soruyor, yapılar ise kendi dilleriyle cevap veriyor. Hangi taş, hangi kubbe hangi döneme ait? Hangi malzemeler ve süslemeler bize önceki uygarlıkların izlerini hatırlatıyor? Hangi mezar yapısı yüzyıllar içinde bir mescide dönüşerek bugüne ulaşıyor? Tüm bu sorular şehrin yaşayan hafızasında saklı cevaplarla karşılık buluyor.

Miras Fatih programı İstanbul’un kültürel mirasını yalnızca korumakla kalmayıp onu yaşayan bir anlatıya dönüştürmeyi hedefliyor. “Şehre Kulak Ver” etkinliği de bu hedef doğrultusunda geçmişiyle konuşan, geleceğe ise hikâyeler bırakan bir şehrin kapılarını aralıyor. Fatih’in tarihî sokaklarında atılan her adım taşlara kazınmış bir hikâyeyi, bir inancı, bir dönüşümü yeniden hatırlatıyor.

Tarih tutkunu olanlar, mimariye ilgi duyanlar veya sadece İstanbul’un ruhunu daha yakından tanımak isteyenler için “Şehre Kulak Ver”, kentin çok katmanlı tarihine dokunmanın en etkili yollarından birini sunuyor. Bu gezi kitap sayfalarında ya da ders anlatımlarında kalmış bilgileri taşların arasında, kubbelerin gölgesinde, yüzyılların sessiz tanıklarıyla birlikte dinleme imkanı veriyor. Katılımcılar şehri yalnızca gözleriyle değil, kulaklarıyla da keşfederek İstanbul’un zamana meydan okuyan hafızasına şahit oluyor.