-A A+

Sanatla İçsel Yolculuk Başladı: Medrese Davutpaşa'da Sanat Terapisi Programı

Fatih Belediyesi’nin Medrese Davutpaşa’da başlattığı Sanat Terapisi Programı, ekfrasis yöntemiyle katılımcıların içsel keşif yolculuğuna eşlik ediyor. Sanatın kalpten kalbe uzanan diliyle katılımcılar kendi dünyalarına bir adım daha yaklaşıyor.

11 Nisan 2025
Sanatla İçsel Yolculuk Başladı: Medrese Davutpaşa da Sanat Terapisi Programı

Fatih Belediyesi tarafından Medrese Davutpaşa’da başlatılan Sanat Terapisi Programı, bireyin iç dünyasına sanat aracılığıyla ayna tutmayı amaçlayan özgün bir ruhsal keşif süreci olarak dikkat çekiyor. Program, katılımcıların içsel dönüşümünü desteklemeyi hedefleyen yapısıyla, klasik terapi yöntemlerinden farklı olarak sanatı merkeze alan bir yaklaşım sunuyor.

Bu kapsamlı çalışmada bireylerin kendilerini ifade edebilecekleri güvenli bir alan oluşturuluyor. Programın temelini oluşturan ekfrasis yöntemi sanat eserlerinden ilhamla yazılı ya da sözlü anlatımlar üretmeyi içeriyor. Her katılımcı resim, film, şiir ve diğer sanat formları üzerinden kendi iç dünyasına ayna tutarken bireysel ve toplu geri bildirimlerle sanatsal farkındalığını da geliştiriyor.

Sanat Terapisi Programı insanın iç yolculuğunu merkeze alıyor. İnsan doğası gereği kendiyle karşılaşma ihtiyacı duyan bir varlıktır. Bu karşılaşmaların en derin ve sağaltıcı olanları sanatın aracılığıyla gerçekleşebilir. Programda bu anlayış doğrultusunda sanat hem bir ayna hem de bir pusula olarak konumlanıyor. Ayna bireyin kendine bakmasını sağlarken; pusula ona yön tayin ediyor.

Katılımcılar ünlü ressamların tabloları üzerine düşünerek kendi şiirsel ve sanatsal ifadelerini ortaya koyuyor. Vincent van Gogh’un Yıldızlı Gecesi, Frida Kahlo’nun içe dönük otoportreleri ya da Edward Hopper’ın yalnızlık temalı resimleri gibi eserler bu yolculukta başlangıç noktaları oluyor. Her eser katılımcılar için hem kişisel bir hatırlatma hem de duygusal bir kapı işlevi görüyor.

Sanat terapisinin bir diğer önemli bileşeni ise film gösterimleri. Program için özel olarak seçilen kısa filmler insan psikolojisi, duygusal dönüşüm ve varoluşsal arayışlar gibi temaları işliyor. Katılımcılar bu filmleri izledikten sonra, kendilerini en çok etkileyen sahneler hakkında yazılı ya da sözlü anlatımlarda bulunuyor. Ardından bu anlatımlar Türk ve dünya şiirinden örneklerle birlikte ele alınıyor. Şiirle kurulan bu bağ anlatımın katmanlarını zenginleştirirken bireyin duygularını daha derin ve sembolik bir düzlemde ifade etmesini sağlıyor.

Program yalnızca düşünsel üretime değil, aynı zamanda estetik üretime de alan açıyor. Katılımcılar sürecin sonunda kendi iç dünyalarını yansıtan bir sanat eseri ortaya koyuyor: Bu bir resim, bir heykel, bir dijital illüstrasyon ya da bir yazılı anlatı olabiliyor. Üretim aşamasında herhangi bir teknik beceri beklentisi gözetilmiyor; önemli olan bireyin kendi iç sesini özgürce ortaya koyabilmesi.

Bu bireysel üretimler grup içerisinde paylaşılarak katılımcılar arası etkileşim teşvik ediliyor. Her birey hem kendi eserine dair geri bildirim alıyor hem de başkalarının anlatılarıyla etkileşime girerek kendi yolculuğuna dışarıdan bakma fırsatı buluyor. Bu yönüyle program kolektif bir öğrenme alanına da dönüşüyor.

Programın sonunda katılımcıların ortaya koyduğu tüm yazılı ve görsel çalışmalar bir araya getirilerek bireysel bir gelişim haritası oluşturuluyor. Bu harita bireyin program süresince hangi duygulara odaklandığını, hangi temalarda yoğunlaştığını ve nasıl bir ruhsal yönelim geliştirdiğini gösteriyor. Aynı zamanda gelecekteki içsel çalışmaları için de bir referans niteliği taşıyor.

Fatih Belediyesi’nin desteğiyle yürütülen Sanat Terapisi Programı sanatı yalnızca estetik bir uğraş olarak değil, bireyin iç dünyasına açılan bir kapı olarak ele alıyor. Her bireyin kendi iç sesine kulak verdiği, kendi duygularını sanat yoluyla ifade ettiği bu yolculuk yalnızca bir atölye çalışması değil; aynı zamanda bir iç muhasebe ve yeniden doğuş süreci olarak tanımlanıyor.

Sanat Terapisi Programı sanatın birey üzerindeki dönüştürücü gücünü görünür kılıyor. Ekfrasis yöntemiyle bir sanat eserine bakmak o eserde kendini görmek anlamına geliyor. Bu yöntem yalnızca dış dünyayı değil, içsel evreni de okumayı mümkün kılıyor. Birey sanatla karşılaştığında sadece bir tabloya değil, o tablonun içinde saklı aynaya da bakmış oluyor.

Medrese Davutpaşa’nın tarihî atmosferinde yürütülen bu program modern şehir hayatının hızından uzak, derinleşmeye ve içsel bağ kurmaya imkan tanıyan bir alan açıyor. Sanatla baş başa kalmanın, düşünmenin ve üretmenin ne kadar dönüştürücü olabileceğini yeniden hatırlatan bu yolculuk katılımcıların ruhuna işleyen bir iz bırakıyor.

Fabim Sanal Asistan FABİM Başvuru Formu FABİM Başvuru Formu
Fatih Belediyesi
Başkan Instagram Başkan X Başkan Facebook Başkan YouTube Başkan Telegram Başkan WebBaşkan Web

Warning

Reading cannot be initiated since there is no Turkish language support. You can add Turkish language support to your device from the settings section.

Şimdi konuşabilirsiniz Sizi dinliyorum... Anlaşılmadı. Tekrar Deneyin