Şehnaz Biçer'in “Gölgesiz İzler” Sergisi Başkan Turan ve Büyükelçi Demircan'ın Katılımıyla Nusret Çolpan Sanat Galerisi'nde Açıldı

Fatihli sanatçı Doç. Dr. Şehnaz Biçer’in “Gölgesiz İzler” başlıklı sergisi, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan ve Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan’ın katıldığı törenle açıldı; yaklaşık 70 eserin yer aldığı seçki 8 Eylül’e kadar Nusret Çolpan Sanat Galerisi’nde görülebilecek.

Doç. Dr. Şehnaz Biçer’in 38 yıllık sanatsal yolculuğunu yansıtan “Gölgesiz İzler” Sergisi, Fatih Belediyesi Nusret Çolpan Sanat Galerisi’nde açıldı. Açılış törenine Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Tunus Büyükelçisi Ahmet Misbah Demircan, sanat dünyasından davetliler ve akademisyenler katıldı. Geleneksel Türk sanatlarını çağdaş yorumlarla buluşturan özgün seçkisiyle sergi, 8 Eylül’e kadar ziyarete açık olacak.

Fatih Belediyesi, tarihî kimliğini korumakla kalmayıp kültür ve sanatla iç içe yaşatmayı sürdürüyor. Bu vizyonun önemli mekânlarından biri olan Nusret Çolpan Sanat Galerisi, İstanbul’un kalbinde sanatseverlerle buluşma noktası haline geldi. Galeri bu kez, Fatihli bir sanatçının 38 yıla yayılan üretimlerini bir araya getirdiği “Gölgesiz İzler” Sergisi’ne ev sahipliği yapıyor.

22 Ağustos’ta gerçekleşen açılış programı, ilçenin sanat takviminde özel bir yer edindi. Açılışa katılan Başkan M. Ergün Turan, Büyükelçi Demircan ve sanat ile akademi dünyasından isimler, sergiyi ilk kez görme imkânı buldu.

Başkan Turan, açılışta yaptığı konuşmada ilçenin kültür ve sanat hayatındaki rolünü şu sözlerle dile getirdi:

“Fatih yüzyıllardır farklı medeniyetlerin sanat ve kültürünü kucaklayan bir merkezdir. Bugün burada açılışını gerçekleştirdiğimiz bu sergi, geleneği bugüne taşıyan çok kıymetli bir çalışmadır. Doğup büyüdüğü Fatih’te klasik sanatlarımızı özgün bir üslupla yorumlayan sanatçımız Şehnaz Biçer’i kutluyor, tüm sanatseverleri bu eserleri görmeye davet ediyorum.”

Bu ifadeler yalnızca bir serginin açılışına değil, aynı zamanda Fatih Belediyesi’nin kültürel vizyonuna da işaret ediyor.

“Gölgesiz İzler”, Doç. Dr. Biçer’in sanat anlayışını bütün yönleriyle ortaya koyan kapsamlı bir seçki. Yaklaşık 70 eserden oluşan sergi, sanatçının hem klasik disiplinlerdeki ilk üretimlerini hem de çağdaş bakış açısıyla geliştirdiği son dönem çalışmalarını bir arada sunuyor.

Serginin merkezinde minyatür ve tezhip gibi geleneksel Türk sanatlarının estetik kodları bulunuyor. Ancak Biçer, bu disiplinleri geçmişin donmuş mirası olarak değil; bugüne seslenen ve geleceğe yönelen bir sanatsal damar olarak ele alıyor. Geleneksel malzemeler kimi zaman çağdaş materyallerle birleşerek izleyiciyi sanatın dinamik ve dönüşen doğasıyla yüzleştiriyor.

Öne çıkan bölümlerden biri de sanatçının danışmanlığını üstlendiği Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleştirilen “İstanbul Mushafı Projesi”. Burada yer alan baskılar yalnızca bir sanat eseri değil, aynı zamanda İslam sanatının farklı dönem ve coğrafyalarını buluşturan kültürel bir bellek niteliği taşıyor. Biçer’in katkıları, bu projenin hem sanatsal zenginliğini hem de kavramsal derinliğini güçlendiriyor. Böylece ziyaretçiler yalnızca estetik bir buluşma değil, aynı zamanda kültürel ve tarihî bir yolculuğa da tanıklık ediyor.

Doç. Dr. Şehnaz Biçer, 1991’de Mimar Sinan Üniversitesi’nden mezun oldu ve tezhip-minyatürü yalnızca bir süsleme tekniği değil, bir medeniyetin görsel dili olarak değerlendirdi.

1995’teki yüksek lisans tezinde Osmanlı, Timur ve Safevî eserlerini karşılaştırarak disiplinlerarası bir yaklaşım geliştirdi. 2007’de Herat ekolünü merkeze alan sanatta yeterlik teziyle klasik üslupları analiz etti. 2010’da ise Uygur elyazmalarındaki sayfa düzeni üzerine hazırladığı doktora teziyle erken dönem Türk sanatına yeni bir okuma sundu.

2011–2015 yılları arasında Berlin’de Turfan elyazmaları üzerine yaptığı araştırmalar, Brepols Yayınları’nın Corpus Fontium Manichaeorum serisinin ikinci ve üçüncü ciltlerinde yayımlandı.

2016–2024 arasında “İstanbul Mushafı” projesinde sanat danışmanlığı üstlendi. Aynı dönemde Konya, Saraybosna, Tahran ve İstanbul’da açtığı sergilerde, geleneksel formları çağdaş bir duyarlılıkla yeniden yorumladı.

Sanatçının son dönem çalışmalarında Kaknüs kuşu sembolü öne çıktı. Yeniden doğuş temasını merkeze alan bu eserler, sanatın metaforik ve ontolojik boyutunu öne çıkararak izleyiciyi düşünsel bir yolculuğa davet etti.

2018’de “Bacıyan-ı Rum: Türkiye’nin Üreten Kadınları” ödülünü alan Biçer, bugün Marmara Üniversitesi Tezhip-Minyatür Anasanat Dalı Başkanı olarak akademik ve sanatsal çalışmalarına devam ediyor.

Fatih Belediyesi’nin kültür politikası, yalnızca tarihî eserlerin korunmasını değil; aynı zamanda günümüzle bağın güçlendirilmesini de kapsıyor. Başkan Turan’ın sıkça vurguladığı gibi, belediyenin vizyonu “tarihî yapıları restore etmekle sınırlı değil; onları geleceğe yön verecek mekânlara dönüştürmek”.

Nusret Çolpan Sanat Galerisi de bu vizyonun simgelerinden biri. Burada düzenlenen sergiler, sanatçıların üretimlerini görünür kılmanın yanı sıra İstanbul’un kültürel kimliğine katkı sağlıyor.

“Gölgesiz İzler”, Fatih’in kültür-sanat takviminde şimdiden önemli bir yer edindi. Sergi, sanatın yalnızca estetik bir alan değil, aynı zamanda geçmişle bugün arasında kurulan güçlü bir köprü olduğunu hatırlatıyor.

Sanatçının 38 yıllık üretim serüvenini tek çatı altında buluşturan bu sergi, sanatseverlere hem görsel hem de düşünsel bir yolculuk sunuyor. 22 Ağustos’ta açılan “Gölgesiz İzler”, 8 Eylül’e kadar her gün Fatih Belediyesi Nusret Çolpan Sanat Galerisi’nde ziyaretçilerini bekliyor.