Yedikule Hisarı'nda Karacaoğlan Ezgileri: “7 Kule 7 Nota”nın Yeni Bölümü Yayında

Yedikule Hisarı’nın tarihî atmosferini müziğin diliyle anlatan “7 Kule 7 Nota” projesinin yeni bölümünde Karacaoğlan’ın dizeleri, M. Hüseyin Özer’in yorumuyla yeniden hayat buluyor. Fatih Belediyesi’nin kültürel mirası yaşatan bu proje, İstanbul’un sesini geçmişten bugüne taşıyor.

Fatih Belediyesi’nin tarih, kültür ve sanatı bir araya getiren örnek projelerinden “7 Kule 7 Nota”, Yedikule Hisarı’nı müziğin diliyle yeniden canlandırıyor. İstanbul’un tarihî kimliğini çağdaş bir anlatımla ele alan proje, iki yıldır her bölümünde farklı müzik türlerini bu köklü mekânın kendine özgü atmosferiyle buluşturuyor. Türk müziğinden pop ve tasavvuf müziğine, halk ezgilerinden enstrümantal düzenlemelere uzanan geniş bir repertuvar, Yedikule Hisarı’nın taş duvarları arasında anlamını yeniden kazanıyor.

Bu proje, yalnızca bir müzik dizisi değil; bir kentin kültürel sürekliliğini ses yoluyla kurma çabasıdır. “7 Kule 7 Nota”, geçmişi bugüne taşıyan bir köprü, sanatın zaman içindeki kalıcı izidir. Her bölüm, İstanbul’un tarihî dokusuna bir nota daha ekleyerek kentin sanat belleğini genişletiyor. Müziğin evrensel diliyle taş, tarih ve insan buluşuyor.

Fatih Belediyesi’nin kültürel mirasa yaklaşımını yansıtan proje, müziği bir aktarım biçimi, bir düşünme zemini ve estetik bir tanıklık olarak ele alıyor. Her yeni kayıt, hem sanatsal hem tarihsel bir belge niteliği taşıyor. Böylece şehir, müzik aracılığıyla kendi hikâyesini yeniden anlatıyor.

Yeni bölüm, halk edebiyatının bilge sesi Karacaoğlan’ın dizelerine odaklanıyor:

“Yürü bre yalan dünya / Sana konan göçer bir gün / İnsan bir ekin misali / Seni eken biçer bir gün.”

Bu dizeler, insanın geçiciliğini, emeğin döngüsünü ve yaşamın doğal yasasını dile getiriyor. Anadolu’nun kadim bilgeliği, Karacaoğlan’ın dilinde yalın ama derin bir anlam kazanıyor; her kelime toprağın bereketini, insanın emeğini ve doğayla kurduğu bağı taşıyor.

Sanatçı M. Hüseyin Özer, türküyü kendine özgü bir yorumla seslendirerek sözlerin felsefi yönünü öne çıkarıyor. Onun yorumunda insanın toprakla ve zamanla kurduğu bağ yeniden beliriyor. Türkü, bir anlatıya dönüşüyor; yaşamın döngüsüne, doğanın yasalarına ve emeğin değerine dair bir düşünme alanı açıyor. Özer’in sesi, geçmişle bugünü buluşturan bir anlatım biçimi hâline geliyor.

Fatih Belediyesi, “7 Kule 7 Nota” ile tarihî mekânlara yalnızca koruma açısından değil, üretim ve yeniden yorumlama anlayışıyla yaklaşıyor. Yedikule Hisarı, kültür üreten ve sanatla nefes alan bir alan hâline geliyor. Her bölüm, yalnızca bir müzik türünü değil; bir şehir vizyonunu, estetik anlayışı ve düşünsel derinliği temsil ediyor.

Müziğin burada bir gösteriden çok bir anlatı biçimi olarak yer alması, projeye özgün bir karakter kazandırıyor. Her melodi, İstanbul’un yüzyıllar boyunca biriktirdiği kültürel katmanların arasında yeniden biçim alıyor. Yedikule surları artık geçmişin izlerini değil, bugünün seslerini de taşıyor. Tarih burada yalnızca korunmuyor; yeniden üretiliyor ve yeniden düşünülüyor.

Yedikule Hisarı’nda yapılan çekimlerde mekânın taş dokusu, ışığın hareketi ve mimarinin özgün yapısı özenle korunuyor. Sanatçılar, şehrin karmaşasından uzakta, tarihî bir ortamda müziklerini seslendiriyor. Bu bütünlük, her bölüme hem sahicilik hem tarihsel derinlik kazandırıyor.

“7 Kule 7 Nota”nın yeni bölümü, dinleyiciye yalnızca bir türkü değil, bir düşünme alanı sunuyor. İnsan ve zaman arasındaki ilişki, doğanın döngüsü, emeğin anlamı ve hayatın devingenliği bu icrada yeniden biçimleniyor. İzleyici hem bir türkü dinliyor hem de bir yaşam felsefesine tanıklık ediyor.

Fatih Belediyesi, bu proje aracılığıyla İstanbul’un kültürel mirasını korurken onu çağdaş biçimlerle yeniden üretiyor. “7 Kule 7 Nota”, geçmişin değerlerini bugünün estetik duyarlılığıyla harmanlayarak geleceğe taşıyor. Her bölüm, tarihî bir yapının ruhunu duyulur kılarken izleyiciye farklı bir İstanbul sunuyor. Şehrin taş sokaklarında, surların gölgesinde, gökyüzüyle temas eden bir sahnede müzik, geçmişin içinden geçerek bugüne ulaşıyor.

“7 Kule 7 Nota”, hem İstanbul’un geçmişine bir saygı ifadesi hem de geleceğe dönük bir kültürel söz olarak varlığını sürdürüyor. Her yeni bölüm, izleyiciyi şehirle yeniden bağ kurmaya davet ediyor. Müzik burada yalnızca bir duygu değil; bir bilince dönüşüyor.

M. Hüseyin Özer’in seslendirdiği Karacaoğlan dizeleriyle başlayan bu yeni bölüm, insanın yaşam döngüsüne dair kadim bir düşünceyi hatırlatıyor:

Her şey geçer, ama bir ses kalır.

“7 Kule 7 Nota” projemizin yeni bölümünü izlemek için: https://www.instagram.com/reel/DQb5yw6DPsR/?igsh=MXI1dnN4ZWE4c2l2bw==