Haberler
Neslişah Sultan Kültür Merkezi, Uluslararası Kur'an Araştırmaları Kongresi'ne Ev Sahipliği Yaptı
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öncülüğünde düzenlenen Uluslararası Kur’an Araştırmaları Kongresi, Fatih Belediyesi Neslişah Sultan Kültür Merkezi’nde üç gün boyunca farklı disiplinlerden araştırmacıları bir araya getirdi.
1 Ekim 2025
Fatih Belediyesi’nin desteğiyle İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından düzenlenen Kur’an Araştırmaları Kongresi, 26–28 Eylül tarihlerinde Neslişah Sultan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye’de ilahiyat alanında kongre ölçeğinde ilk kez düzenlenen program, üç gün boyunca yoğun katılımla sürdü. Kongreye, İstanbul Üniversitesi’nin yanı sıra Ankara, Sakarya, Kütahya ve farklı illerden akademisyenler ile 36 kurumdan araştırmacılar iştirak etti.
Kongrenin Düzenleme Kurulu Başkanı ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Necmettin Gökkır, kongrenin ilahiyat alanında bir ilki temsil ettiğini vurguladı. Gökkır, “Bugüne kadar yapılan sempozyumlar tek bir başlık etrafında sınırlı kalıyor, genç akademisyenlerin büyük isimlerle buluşması sınırlı oluyordu. Biz bu kongreyle farklı disiplinleri ve farklı kuşakları bir araya getirerek kalıcı akademik bağların kurulmasını amaçladık,” dedi.
Kongre kapsamında yalnızca akademik oturumlara değil, paneller, tebliğ sunumları, musiki dinletileri, sergiler ve film söyleşilerine de yer verildi. Bu sayede Kur’an araştırmalarının yalnızca akademik boyutu değil, kültürel ve estetik boyutları da yansıtıldı. Özellikle genç akademisyenlerin talebiyle eklenen mentörlük oturumları, hocalarla gençleri buluşturdu ve yeni iş birliklerinin temelleri atıldı.
Kongrenin en dikkat çeken oturumlarından biri, “Yapay Zekâ ve Kur’an” başlığıyla gerçekleştirildi. İlk kez bu ölçekte bir kongrede ele alınan oturumda bilgisayar mühendisliği, bilişim teknolojileri ve ilahiyat alanından uzmanlar bir araya geldi. Yapay zekânın metin sınıflandırma, içerik analizi, kavram haritaları ve büyük veri işleme gibi yöntemlerle Kur’an araştırmalarına katkı sunabileceği değerlendirildi. Prof. Dr. Gökkır, “Kur’an araştırmacıları ile bilgisayar bilimcilerini aynı masa etrafında buluşturmak, geleceğin yöntemlerini doğru şekilde inşa etmemizi sağlayacak,” ifadelerini kullandı.
Kongrenin ana teması, “Kur’an araştırmalarında farklı kuşakların ve disiplinlerin bir araya gelmesi” olarak belirlendi. Bu çerçevede oluşturulan 12 çalışma grubunda, tefsirden tarih çalışmalarına, edebiyat ve kültürden hermenötiğe kadar geniş bir yelpazede oturumlar gerçekleştirildi. Her oturumda geçmişte yapılan araştırmalar yeniden değerlendirilirken, günümüz tartışmaları ele alındı ve geleceğe yönelik araştırma ufukları açıldı.
Kongrenin hedef kitlesi yalnızca akademisyenlerle sınırlı kalmadı. Yüksek lisans ve doktora öğrencileri, bağımsız araştırmacılar ve ilahiyat alanına ilgi duyan gençler de programa katılım gösterdi. Böylelikle kongre, bir üniversite faaliyeti olmanın ötesine geçerek toplumsal ve kültürel bir buluşma zemini haline geldi.
Kapanış oturumunda konuşan katılımcılar, Kur’an Araştırmaları Kongresi’nin Türkiye’de önemli bir boşluğu doldurduğunu vurguladı. Katılımcılara göre program, yalnızca güncel tartışmaları gündeme taşımakla kalmadı, aynı zamanda kalıcı akademik ağların kurulması için zemin hazırladı.
Üç gün süren yoğun program, hem yerli hem de yabancı araştırmacılar için disiplinlerarası bir “bilgi şöleni” olarak nitelendirildi. Katılımcılar, kongrede ortaya çıkan tartışmaların ilerleyen dönemde yeni akademik projelere, ortak yayınlara ve uluslararası iş birliklerine dönüşmesini beklediklerini ifade ettiler.
Kongre, hem Türkiye’de ilahiyat araştırmalarının geldiği noktayı hem de geleceğe dair vizyonunu göstermesi bakımından bir dönüm noktası olarak değerlendirildi.


